Anne Tavsiyesi arşivleri - Multimar Çiğnenebilir Gıda Takviyeleri

    Okul Fobisi Nedir? Belirtileri Nelerdir?

    Çocukların eğitim hayatları boyunca en çok zorlandıkları dönemler okula başladıkları dönemlerdir. Çünkü yeni bir ortama girmişler ve iletişim kurmaları gereken bir kalabalıkla karşı karşıya gelmişlerdir. Özellikle 1. sınıfa veya anaokuluna başlayan çocuklarda görülen ağlama, anneden ayrılamama gibi birçok sonuçla görülen bir durumdan bahsetmek istiyoruz: Okul fobisi. 

    Okul Fobisi Nedir?

    Okul fobisi, çocukların herhangi bir nedenle, okula gitmek istememeleri ve bunun sonucunda fiziksel veya psikolojik tepkiler göstermeleridir. Daha çok ilkokul ve ortaokula başlama zamanlarında görülür. Çocuğun okul fobisinin olduğunu anlamak için, verilen tepkinin yaşıtlarına oranla daha şiddetli olmasına bakılır. Çocuk, nedeni ne olursa olsun, okula gitmek istemez ve bu kısıtlı bir dönemde değil uzun bir süre gerçekleşir. Bunun sonucunda bazı belirtiler ortaya çıkar. Çocuğun durumunun göz önünde bulundurulması neticesinde okuldan uzaklaşma durumunda ise bu belirtiler bir anda kaybolabilir. 

    Okul Fobisinin Belirtileri Nelerdir?

    Okul fobisinin birçok belirtisi olabilir. Bu belirtiler psikolojik veya fiziksel olabilir. Okuldan önceki zaman diliminde çocuk, okula gitmekte ayak diretir veya bir önceki akşamdan aileyi ikna etmek için uğraşır. Hatta okula gitmemek için pazarlığa bile oturabilir. Bir de bir takım fiziksel yakınmalarda bulunabilir. Fiziksel yakınmalar, çocuğun okul fobisinin fiziksel olarak vücut bulmuş halidir. Yani çocuk, okula gitmemek için karnı ağrıdığından bahseder, başının ağrıdığını söyler, mide bulantısı belirtisi olur. Bu sadece okuldan önce değil okula gittiğinde de gerçekleşebilir. 

    Okul fobisi ile başa çıkmak, çocuğun olduğu kadar ailenin de görevidir. Hatta bu durumda en büyük görev aileye düşmektedir. Sorunun kaynağını tespit etmek ve gerekirse müdahalede bulunmak, çocuğun, okul fobisi geliştirmesini engellemek, onun okul ortamından korkmaması gerektiğini aktarmak ve kaygı oluşturacak sözcüklerden ve söylemlerden uzak durmak bu dönemde çok önemlidir. Çocuğun okul fobisi uzun süreli olursa veya tepkileri şiddetli ise profesyonel destek almak gerekebilir. Bu durum önce okuldaki rehberlik öğretmenine aktarılmalı, çözüm bulunamaması halinde bir psikolog desteğine ihtiyaç olabilir.

    Bu konuyla alakalı videomuzu izleyebilirsiniz:

    Tags:
    Categories:

    Okul Döneminde Çocukların Başarılı Olmaları için Neler Yapılmalıdır?

    Okul dönemi, insan hayatının en önemli kısımlarından birisidir. Çocuk, eğitim ve öğretim dönemlerinde edindiği bilgi ve beceriler ile mezuniyete kadar bir meslek edinir ve yetişkin bir birey olarak iş hayatına atılır. Özellikle, okul hayatının ilk dönemlerinde çocukta okula karşı oluşabilecek soğukluk veya ne yapacağını bilememe durumlarına yetişkinlerin çözüm olması, çocuklara yardımcı olması gerekmektedir. Bu, bireyi topluma hazırlayan en önemli etkendir. Bunu okulda öğretmenler gerçekleştirirken evde anne ve baba gerçekleştirmektedir. Biz de siz değerli ebeveynlere, çocukların okul hayatlarında başarılı olmaları için neler yapılabilir konusunda birkaç öneride bulunmak istedik.

    1- Uyku Düzenine Dikkat

    Çocuğunuzun okulda daha başarılı olmasının önemli etkenlerinden birisi çocuğun uyku düzenidir. Çocuk, evde uykusunu yeterince almalı ve okula bu şekilde gitmelidir. Akşam en geç 9.30’da çocuklarınızı uyumaya göndermelisiniz. Ve bunda asla taviz vermemelisiniz. Uyku düzeni yerleşen çocuk dikkat eksikliği yaşamaz ve derslerine daha fazla konsantre olur. Bu da derslerinde başarılı olmasının önünü açar.

    2- Merak Duygusunun Zinde Tutulması

    Çocuk, yapısı itibariyle dünyayı tanımak ister. Her çocuk mutlaka çevresinde gördüğü şeyleri anne ve babasına sorar, onun ne olduğunu öğrenmek ister. Bu soru sorma durumu bazen aşırıya kaçabilir ve ebeveynler bu durumdan sıkılabilirler. Çocuğun sorularına tatmin edici cevap vererek, onun soru sormasını engellemeyerek çocukta merak duygusunu sürekli zinde tutabilirsiniz. Merak eden çocuk öğrenme isteğini köreltmemiş olur ve derslerini daha can kulağı ile dinler ve sorular sorar. Bu da onun konuları daha iyi kavramasını ve öğrenmesinin gerçekleşmesine olanak sağlar.

    3- Birlikte Zaman Geçirilmesi

    Çocuklarınızla, çocuk okuldan döndükten sonra mutlaka vakit geçirilmesi gerekmektedir. Bu sürede, o gün işledikleri konular hakkında konuşabilir, ödevlerini sorabilir, yetenek ve ilgi alanlarını geliştirebilecekleri oyunlar oynamayabilir ve çocuğun öğrenme sürecine pozitif katkılarda bulunabilirsiniz.

    4- Sağlığına Dikkat Etmek

    Her ebeveyn çocuğunun hasta olmasını istemez fakat çocuk okul döneminde mutlaka hasta olur. Özellikle salgın hastalıklar çocukların sağlığını tehdit etmektedir. Bu da onların derslerine odaklanamamalarına, derslerinden uzak kalmalarına sebep olmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için bazı önlemler alınması ebeveynin görevidir. Okuldan dönüşte, kişisel hijyenine özen göstermek, ellerini düzenli yıkamayı alışkanlık haline getirtmek, sağlıklı besinlerle bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, gerekli vitamin ve mineralleri aldığından emin olmak, gerekiyorsa Beta Glukan, Kuşburnu, Kara Mürver gibi gıda takviyeleri kullanmak gerekebilir. Bu gibi tedbirlerle çocuğunuzun hastalıklara yakalanma riskini düşürebilirsiniz.

    5- Beyin Gelişimini Destekleyici Balık Yağı Kullanmak

    Balık yağının, çocukların beyin gelişimi, dolayısıyla zihinsel gelişimini desteklediği bilinen bir gerçektir. Omega-3 kaynağı balık yağı, EPA ve DHA yağ asitleriyle çocukların beyin gelişimlerine destek olurlar. Balık yağı kullanmak çocukların okul başarılarını da olumlu etkileyebilir. Fakat piyasadaki her balık yağına güvenebilir misiniz? Ya da çocuklarınız her balık yağını severek tüketebilirler mi? Bunun için, hem çocuklarınızın seveceği hem de gönül rahatlığıyla alabileceğiniz bir balık yağı var: Multimar. Multimar, çiğnenebilir formda ürettiği balık yağı ile çocukların günlük omega-3 ihtiyacını karşılamanıza yardımcı oluyor. Balık şekli, portakal aroması ve kokusuz formu ile çiğnenebilir balık yağı Multimar tüm eczanelerde. İsterseniz sıvı formda, 150 ml saf balık yağı olarak da edinebileceğiniz Multimar balık yağları ile çocuğunuzun beyin gelişimine destek olun!

    Categories:

    Çocuğun Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek için Neler Yapılmalıdır?

    Bağışıklık sistemi, vücudun zararlı mikroorganizmalara karşı geliştirmiş olduğu bir savunma sistemidir. Kandaki akyuvar hücrelerinin, bu zararlı mikroorganizmalarla savaşması sonucu vücut hastalıklardan korunur. Akyuvarların bu mikroorganizmalara karşı yeterli derecede reaksiyon göstermemesi neticesinde vücutta hastalık belirtileri görülür ve kişi hastalanır. Bağışıklık sisteminin zayıf olması kişinin sık sık hastalanmasına sebep olmaktadır. Özellikle, gelişim çağındaki çocukların sıkça hastalanmaları ya vücudun o hastalıkla ilk kez karşılaşması ya da bağışıklık sisteminin zayıf olması sebebi iledir.

    Çocukların, yetişkinlere göre daha zayıf bir bağışıklık sistemleri vardır. Bunun önüne geçmek için de yapılması gereken bazı şeyler bulunuyor. Gelin bunlara bir bakalım.

    Aşı

    Aşılar, zayıf mikroorganizmalar içerir. Aşısı yapılan çocuğun bağışıklık sistemi, hastalık yapamayacak kadar zayıf olan bu mikroorganizmalara karşı çalışmaya başlar ve tamamen yok eder. Bunun bir sonucu olarak da vücut o hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olur. Özellikle kızamık gibi yaygın hastalıkların aşılarının yapılması çocukların bu hastalıklara yakalanma risklerini de minimuma indirmektedir.

     

    Düzenli ve Dengeli Beslenme

    Vücudun her gıdadan yeterince alması, özellikle çocuklarda, düzgün bir gelişimi beraberinde getirir. Bağışıklık sisteminin düzgün işleyebilmesi için dengeli ve düzenli beslenme şarttır. Çocukların protein, yağ ve karbonhidrat içerikli gıdalardan ihtiyacı kadar alması onun sağlıklı gelişimini ve beraberinde bağışıklık sisteminin düzgün işlemesini getirir.

    Uyku Düzeni

    Düzenli uyku, sağlıklı bir gelişim için olmazsa olmazdır. Çocuğunuzun, yaşına göre, günlük uyku ihtiyacını gidermesi, sağlıklı gelişimi için önemlidir. Sağlıklı gelişim de beraberinde düzgün işleyen bir bağışıklık sistemi getirecektir.

    Fiziksel Aktivite

    Çocukların hareketsizlik, şişmanlık gibi durumlarda sağlıklı bir gelişim gösterdiklerini söyleyemeyiz. Bu durumda bağışıklık sistemleri de zayıf kalabilir. Bunun önüne geçmek için çocukların düzenli fiziksel aktivitelerde bulunması şarttır. Bisiklet sürmek, futbol veya basketbol oynamak, yüzme gibi aktiviteler gelişimleri için olduğu kadar bağışıklık sistemleri için de gereklidir.

    Gıda Takviyesi

    Çocuğun besinlerden aldığı organik maddeleri desteklemek ve bağışıklığını güçlendirmek için gıda takviyeleri de kullanılabilir. Özellikle, doğal ürünler olan Beta Glukan, Kara Mürver gibi gıda takviyeleri bağışıklık sistemine olumlu katkılar yapmaktadır. Multimar olarak, çocukların severek tüketmesi için jelibon şeklinde çiğnenebilir form olarak ürettiğimiz Multimar Beta Glukan ve Multimar Kara Mürver ürünlerimizi deneyebilirsiniz.

    Çocuklarınızın bağışıklık sistemini güçlendirmek için bunlar gibi birçok konuda dikkat etmeniz gereken noktalar bulunmaktadır. Fakat her şeyin sizin elinizde olduğunu unutmayın. Sağlıklı günler dileriz.

     

    Categories:

    Çocukları Hastalıklardan Nasıl Koruyabiliriz?

    Anneleri ve babaları tedirgin eden konulardan birisi de çocukların hasta olmalarıdır. Evlatlarının hasta olması, ateşler içinde yanması, sürekli grip, nezle gibi hastalıklara yakalanması ebeveyni tedirgin etmektedir. Ebeveyn olmanın gereğidir bu. Çocuklar, sıklıkla hasta olurlar. Son dönemlerde her ne kadar aşılar bunun önüne az da olsa geçse de çocuk hasta olmaktadır. Fakat şu bir gerçek ki çocukluk çağında hastalıkların sıkça yaşanması normal bir durumdur. Bağışıklık sistemi yeni yeni düzene giren, birçok salgın hastalığı yaşamamış çocuklar, o hastalığa sebep olan mikroorganizmalar bünyelerine girince hemen hasta oluverirler. Fakat bir kere hasta olmak, bağışıklık sistemini tetiklediğinden o hastalığa bir daha yakalanmama ihtimali çok çok yükselir. 

    Tabii ki çocuğun sık sık hasta olması iyi bir şey değildir. Çocuk sürekli grip oluyor, mevsim geçişlerinde nezleye yakalanıyorsa bunun önüne geçmek de gerekmektedir. Alınacak ufak tedbirlerle çocuklar bunun gibi mevsimsel hastalıklardan daha az etkilenirler ve hayatları daha normal seyreder. Bu konuda şu tedbirleri hayata geçirebilirsiniz:

    Kalabalık ortamlara dikkat

    Sınıf gibi kalabalık ve havasız ortamlar hastalıkların yayılması için uygun ortamlardır. Bu ortamlarda bulunacak çocuğunuz için özel tedbirler almalı, gerekiyorsa görevlilerden sınıfın havalandırılmasını isteyebilirsiniz. Farklı ortamlarda ise, çocuğunuzun uzun müddet kalmamasına özel göstermeli ve hastalık bulaşabilecek çocuklardan uzak durmaları için onları bilgilendirebilirsiniz.

    Temizlik şart!

    Çocuğunuzun özellikle el temizliğine dikkat etmelisiniz. Dışarıdan geldiğinde, oyuncaklarla oynadığında, teneffüslerde, ellerini yıkamaları için onları yönlendirmelisiniz. Ellerini yıkadığında hastalanmayacağından bahsederek onu teşvik edebilirsiniz. El yıkama alışkanlığı kazanan çocuk hastalıklara daha az yakalanacaktır.

    Bağışıklığı güçlendirici gıdalar tükettirin!

    Bağışıklığının kuvvetlenmesi için çocuğunuza bağışıklık güçlendirici gıdalar tükettirmelisiniz. Bağışıklığının güçlenmesine katkı yapacak bu gıdalarla hastalıklara daha az yakalanmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca, bağışıklık güçlendirici gıda takviyelerini de bunun için kullanabilirsiniz. Beta Glukan bunlardan birisidir.

    C Vitamini almasına sağlayın

    C vitamini vücutta depolanamayan bir vitamindir. Bildiğiniz gibi, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı etkili olan bu vitamini günlük olarak alması için çocuklarınıza özel gıdalar vermelisiniz. Sebze ve meyveler aracılığıyla alınabilecek bu vitamini gıda destekleriyle de sağlayabilirsiniz. Kuşburnu gıda takviyesi ürünlerini inceleyebilirsiniz.

    Aşıya önem verin

    Aşılar, çocuklara verilen zayıf hastalık mikroplarıdır. Bunlar sayesinde vücut bağışıklık kazanır ve aynı hastalık mikrobu vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi hemen tepki verir. Bunun için aşılarına önem göstermeye dikkat edin.

    Unutmayın, çocuklarınızın hasta olması normaldır. Sık sık hasta olmaması da sizin elinizde. Tedbirlerinizi alarak çocuklarınızın sık sık hasta olmasının önüne geçebilirsiniz. 

    Categories:

    Çocuğum Yemek Yemiyor ve İştahsız

    Birçok anneden işitilen bir sitemdir çocuğunun yemek yememesi. Anne şefkatinden kaynaklı “çocuğum az yiyor” düşüncesi birçok annede tedirginliğe yol açıyor ve bunun neticesinde çocuğa yanlış yönlendirmelerle baskılar kurulabiliyor. Annelerin bu tedirginlikten kurtulmaları için bilmeleri gereken bazı noktalar bulunuyor. Biz de bunları sizlere aktaracağız.

    İştahsızlığın Belirtisi Nedir?

    Öncelikle şunu bilmeniz lazım. Çocuğunuzun iştahsız olduğunun en önemli göstergesi yemek yememesi değil kilo kaybetmesidir. Çocuğunuz, aldı besinden daha fazlasını harcıyorsa kilo kaybı gerçekleşir. Bu da onun iştahsız olduğunun göstergesidir. Bunun dışında az yemek yemesi, onun sizin gözünüzde iştahsız olduğunun göstergesidir sadece. Çocuğunuzun yemek yemekten kaçıyor olması ya da az yemesi, kilo kaybı gerçekleşmiyor ve normal gelişim devam ediyorsa sizin kuruntunuzdan ve yanlış yönlendirmelerden kaynaklanıyordur.

    Yemek Yediremiyorum

    Çocuğunuz yemeklerden kaçıyor olabilir. Daha önce de dediğimiz gibi bu iştahsızlığın göstergesi olmayabilir. Sevmediği bir yiyecek önüne konmuş olabilir ya da çocuğunuz karnını abur cuburla doldurmuş olabilir. Yemekten önce abur cubur yenmesi, aşırı sıvı tüketimi gibi durumlar çocuğunuzun iştahını kapatır. Ama bu kalıcı bir sorun değildir. Yemek düzenini sağlayarak onun yemekten kaçmasının önüne geçebilirsiniz. Aç olan çocuk mutlaka yemek yiyecektir. 

    Çözüm nedir?

    Çocuğunuzun normalden daha az yemek yiyor oluşu sizin kriterlerinize göre gerçekleşiyorsa eğer, bunu olabildiğince göz ardı etmeniz gerekir. Çocuğun, ihtiyacından daha fazlasını tüketmesi obeziteye ortam sağlar ve çocuğunuzun küçük yaşta şişmanlaması gerçekleşir. Ergenlik döneminde fazla kilolarından da kurtulamayan çocuk yetişkinlik dönemini kilolu olarak yaşamaya başlar. Hayatının önemli bir kısmını bu durumda geçireceğini düşündüğümüzde, düzenli ve dengeli beslenmenin ne kadar önemli olduğu görülebilir.

    Çocuğunuz gerçekten iştahsızsa öncelikle bir çocuk doktoruna başvurmanız gerekir. Çocuğun sağlık problemleri varsa bunun bir an önce ortaya çıkarılması gerekir. Doktor kontrolünde bir iştahsızlık durumuna denk gelinmemiş ama çocuk yine yemeklerden kaçıyorsa bu sefer çocuğun yemeğe karşı tutumuna dikkat edilmesi gerekir. Beğenmeme, fazla gelme, aç olmama, televizyon karşısında yedirmeden kaynaklı bir bağımlılık olma gibi durumlardan kaynaklı problemler olabilir. Bu gibi durumlarda çocuğun yemeğe karşı bakışını değiştirecek şeyler yapılmalı veya bu problemler ortaya çıkmadan tedbirler alınmalıdır. Çocuğun öğün düzenine alıştırılması, çocuğa televizyon karşısında veya tablet ve telefonla yemek yedirilmemesi, yemek yemeye zorlanması, ara öğünlerin ana öğünlerin yerini tutmaması gibi tedbirler alınmalıdır. Bu sayede çocuklar yemek düzenine alışır ve ihtiyaçları kadar yemeği yerler.

    Çocuğunuzun yeme alışkanlıklarına dikkat edin. Bilinçli bir anne olmak bunu gerektirir. Düzenli ve dengeli beslenen çocuklara ayrıca gıda takviyeleri de kullanmayı ihmal etmeyin. Çocuğunuzun dengeli beslenme düzenine gıda takviyeleri ile destek olarak onun her gıdadan alamayacağı organik maddeleri almalarını sağlayabilirsiniz. Multimar olarak çocukların severek tüketecekleri bu ürünleri üretiyor ve sizlere eczaneler aracılığıyla ulaştırıyoruz. Ürünlerimizi incelemek için tıklayınız.

    Categories:

    İştahsız Çocuklara Yemek Yedirmenin Püf Noktaları

    Annelerin en büyük dertlerinden birisi çocukların yemeklere karşı mesafeli durmaları ve yemek yemek istememeleridir. Birçok anne, çocuğu yemek yiyebilsin diye binbir zahmete katlanıyor ve yanlış uygulamalarla çocuğun yeme alışkanlıklarını etkileyebiliyor. Çocukların yemeklere karşı mesafeli durmaları birçok sebeple açıklanabilir ama biz sizler için, çocuğunuza yemek yedirmenin birkaç püf noktasından bahsetmek istiyoruz. Bu sayede çocuklarınız dengeli beslenebilecek ve yemek seçimi yapmayacaktır.

    Yemek saatlerini siz belirleyin!

    İlk kural, çocuğunuz her istediğinde bir şeyler yememeyi öğrenmelidir. Doğru ve dengeli beslenme için öğünlere uymayı onlara öğretmelisiniz. Bunun için her acıktığı anda abur cubur verme ya da ailecek yemek yenilen saatler dışında çocuğunuzun karnını doyurmak onun yeme alışkanlığına etki edecek ve yemek saatlerinde yemek yemekten kaçacaktır. Öğünlere uyan ve yemeğini düzenli olarak yemeye başlayan çocuğunuza ara öğünler verebilirsiniz.

    Çocuğunuzu Zorlamayın!

    Çocuğunuz size göre yeterince yemiyor olabilir. Bu, onun iştahsız olduğu anlamına gelmez. Ona fazladan yemek yedirmeye çalışmanız onda tepki verme, kaçma gibi durumlara sebep olabilir. Birer kaşık daha yemeye zorlamak hem yemekten kaçmasına hem de yediği taktirde belki de aşırı kilo almasına sebep olacaktır. Obeziteye sebep olabilecek bu davranıştan uzak durmanızı tavsiye ederiz.

    Çocuğunuz Kendi İhtiyacı Kadar Yesin

    Çocuğunuzun karnının doyup doymadığını bilemezsiniz. Ya da ne kadar yemekle doyacağını da bilemezsiniz. Dolu bir tabak, çocuğun gözünde büyüyebilir ve çocuk yemekten kaçabilir. Ya da aşırı yemesi ile obezite gibi durumlar ortaya çıkabilir. Çocuğunuz, ne kadar yemeye ihtiyaç duyuyorsa o kadar yesin ve kalanı da yemesi için onu zorlamayın. Buna uyduğunuz zaman çocuğunuz belki de sofrada yemek yemeyi alışkanlık haline getirecek ve yemekten kaçmayacaktır.

    Yemekten önce sıvı tüketimine dikkat edin!

    Yemekten önce aşırı derecede sıvı tüketmek, sadece çocuklarda değil yetişkinlerde de yemek yememeye sebep olmaktadır. Bu sebeple, çocuğunuzun iştahsız olduğunu düşünmemeniz gerekir. Yemekten önce onun aşırı derecede sıvı tüketmesinin önüne geçerseniz yemek yeme zamanında yemekten kaçmayacak ve düzenli beslenmiş olacaktır.

    Ödül ve ceza sisteminden uzak durulmalıdır.

    Yemeklerin bitirilmesi için ödül ve ceza sisteminin konulması, çocuğun yemek yemediği için cezalandırılması veya yediği için bir abur cuburla ödüllendirilmesi gibi durumlardan uzak durulmalıdır. Çocuk acıktığı ve ihtiyaç duyduğu için yemek yemelidir. 

    Yemekler cazip hale getirilmeli

    Evet, bu da güzel yöntemlerden bir tanesi. Salatalığı sevmeyen çocuk için, özel şekilde dilimlenmiş ya da şekil verilmiş salatalık hazırlanabilir. Peynir sevmeyen çocuk için börek, poğaça yapılabilir. Bu sayede çocuklar farklı gıdalardan faydalanmış olurlar ve yemekten kaçma gibi durumları da yaşamazsınız.

    Teşvik edici sözler söylemek

    Bu da faydalı bir yöntem olabilir. Yemeğini normal bir şekilde yiyen çocuk için “gel şimdi ne kadar büyüdüğünü ölçelim” demek, onun yemek yiyerek büyüyebileceğini anlamasını sağlar. Bu sayede çocuğunuz yemekten kaçmaz ve yemek yemediğinde büyüyemeyeceğini bilir. 

    Birçok yöntem olmakla beraber en doğru yöntem sizin tecrübe ettiğiniz yöntemlerdir. Çocuğunuzu asla zorlamadan, yanlış yönlendirmeden, ceza vermeden yemek yemeye teşvik edin. Sağlıklı bir beslenme düzeni için sizin davranışlarınız çok önemlidir. Ayrıca, çocuğunuza yemeklerden sonra gıda takviyeleri tükettirebilirsiniz. Bu sayede, gıdalardan aldıkları faydalı maddeleri destekler ve onların gelişimleri için gerekli olan ve her gıdada bulunmayan özel maddeleri aldırmış olursunuz. Multimar olarak geliştirdiğimiz ve çocukların severek tükettikleri çiğnenebilir form balık yağı, kara mürver, kuşburnu ve propolis ürünlerimizi ve saf balık yağını ürünlerimiz listesinden inceleyebilirsiniz.

     

    Tags:
    Categories: